Bebeklerde Gaz Sancısı (Kolik) nedenleri
Yorgunluk bebeklerde ağlamaya yol açan en önemli nedendir.
Koliği açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmüştür, ancak nedeni kesin aydınlatılamamıştır. Kolik, normal ağlamanın üst ucu olarak tanımlanmaktadır. Genellikle ağlamanın toplam süresi ve sıklığından daha çok, bir nöbetteki ağlama süresindeki artma sorun oluşturmaktadır. Bu ağlama biçimini normal ağlama ve başka nedenlere bağlı olarak oluşan ağlamalardan ayırt etmek gerekir. Kolik nedenini açıklamak üzere yapılan çalışmalarda iki faktör ön plana çıkmaktadır.
- Mide – barsak sistemi kaynaklı olmayan kolik nedenleri
- Mide – barsak sistemine bağlı kolik nedenleri
Mide – barsak sistemi kaynaklı olmayan kolik nedenleri
- Nörogelişimsel: Çalışmalar koliğin bebeklerdeki normal ağlamanın en üst noktası olduğunu göstermektedir. Kolikli bebeklerde ağlama örüntüsü normal bebeklerle aynıdır. Ancak, kolikli bebekler daha uzun süre ağlar, kolaylıkla susturulamazlar. Pek çok bebekte dördüncü ayda koliğin ortadan kalkması bu teoriyi desteklemektedir.

- Psikolojik: Kolik bebek ve çevre arasında yetersiz bağdan kaynaklanan davranış sorunlarının en erken örneği olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu bebeklerin davranış sorunları olduğu teorisi kolik olan bebeklerin ileri yaşlarında takip edildiği çalışmalarla desteklenmemiştir Gebelikte stres ve fiziksel yakınmalar, aile içi sorunlar ve doğumda olumsuz tecrübeler de kolik gelişimiyle ilişkili bulunmuştur. Gebelikte annenin endişeli olması ve annenin alkol tüketimi kolik riskini artırmaktadır. Ayrıca genç anne, annenin eğitim düzeyi, baba ile birlikte yaşamama, sosyal desteğin yetersiz olması da diğer faktörlerdir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada doğum sonrası depresyonun kolik nedeni olabileceği bildirilmiştir.
- Normal ya da anormal fizyoloji: Bazı yazarlar pek çok kolik vakasının hastalıktan çok davranış ve biyolojik faktörlerden kaynaklandığına inanmaktadır. Bu bakış açısı otonom sinir sisteminin dengesinin normal olduğunu gösteren çalışmalar tarafından desteklenmektedir. Bununla birlikte bazı çalışmalar bu bebeklerde biliyer sistem (Safranın oluştuğu, yoğunlaştığı ve karaciğerden on iki parmak barsağına (ince barsağın ilk kısmına) taşındığı organlar ve kanallar.) fizyolojisinin anormal olduğunu bildirmektedir.
- Diğer nedenler: Kolik için en fazla kabul gören açıklamalardan biri de erken yenidoğan döneminde, bebekte dışarıdan gelen uyarıları engelleyici bir mekanizmanın var olması, birinci ay içinde bu engelleyici mekanizmanın ortadan kalkması ve bebeğin dış uyaranlara karşı daha uyanık, daha duyarlı hale gelmesi şeklindedir. Çok sayıda uyaranla karşılaşan bebek, akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur. Sonuçta, nedensiz ağlamalar görülür. Beşinci ayın sonunda, bebek, bu uyaranlarla baş edebilmeye başlar ve kolik sona erer. Bazı araştırmalar kolikli bebeklerde sinir sistemi aktivitesininin arttığını bildirmektedir. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, koliği artırıcı çevresel bir faktör olarak, sigara dumanı gösterilmiştir. Evde sigara içen birey sayısı ne kadar fazla ise, bebekte kolik görülme olasılığı ve şiddeti o kadar fazladır. Baba günde 15’den fazla, anne gebelikte günde ondan fazla sigara içmişse ve doğumdan sonra da içmeye devam ediyorsa, kolik % 69 daha sık görülmektedir. Başka bir çalışmada ise anne gebelikte ve doğumdan sonra sigara içiyorsa riskin 1.5 kat arttığı bildirilmektedir. Düşük doğum ağırlığının kolik riskini artırdığını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır.
Mide – barsak sistemine bağlı kolik nedenleri
- Beslenme: Biberonla besleme, yatay pozisyonda besleme ve beslenme sonrası gaz çıkarmama kolik nedenidir. Anne sütü ile beslenme ilk altı ayda tek koruyucu faktör olarak kabul edilmektedir. Anne sütü alan bebeklerde almayanlara göre risk 1.8 daha azdır. Ancak, anne sütünün koliğe karşı koruyucu olmadığını söyleyen araştırmalarda vardır.
- Alerji: Yine bir araştırma koliğin inek sütü proteinine karşı alerji nedeniyle ortaya çıktığını bildirmektedir. Buna karşın başka bir çalışmada kolikte daha az alerjik madde içeren mama kullanımının işe yaramadığını ileri sürülmektedir. Besin alerjisi bu bebeklerin çok az kısmında neden olabilir.
- Mide- bağırsak hormonları: Kolikli bebeklerde (vazoaktif intestinal peptit ve motilin) iki hormonun düzeylerinin yükseldiği bilinmektedir. Daha sonra kolik gelişen bebeklerde yaşamın ilk günlerinde bu hormonların yükselmesi kolikte anormal mid eve bağırsak sistem sorunlarına işaret eder.
- Reflü (GER): koliğin reflünün tek belirtisi olabileceği ileri sürülmektedir.
Bugüne kadar koliğin nedenine dair yapılan araştırmalardan önemli olanlarının sonuçlarını sizin için derledik. Aslında koliğin nedenleri konusunda ebeveyn olarak almanız gereken en önemli mesaj, koliğin anne babanın tutumları sonucunda ortaya çıkmadığıdır. Anne ve baba her şeyi doğru yapsa bile durum tamamen aynı olabilir. Yapılabilecek en doğru şey, bebeğin ağlaması konusunda akılcı davranmaktır. Ancak, her anne-babanın bildiği gibi, bu yaklaşım kolay olmayabilir.
Bebeğim kolik nedeniyle mi ağlıyor yoksa nedeni başka mı?
Bebeklerde ağlamaya neden olan ve kolik ağlamasıyla karıştırılan diğer nedenler şunlardır:
- İnfeksiyonlar: Otitis media, idrar yolu infeksiyonu, stomatit, menenjit
- Mide-Bağırsak sorunlar: Peristaltizm sorunları, gastroözofageal reflü, invajinasyon, herni
- Travma: Korneal abrazyon, gözde yabancı cisim, parmağa saç turnikesi, çocuk istismarı
- Beslenme: Anne sütünden geçen ilaçlar, inek sütü alerjisi
- İlaç reaksiyonu: Aşı reaksiyonu, yenidoğanlarda ilaç yoksunluğu
- Nörolojik: West sendromu, olgunlaşma gecikmesi
- Kardiyovasküler: Aritmi (supraventriküler taşi-kardi), konjestif kalp yetersizliği.
Bebeklerde gaz sanıcısını (koliği) gidermek için öneriler
Bebeklerde gaz sanıcısını (kolik) tedavisi
Kolikum infantumun etkili bir tedavisi yoktur. 2001 yılı başında yayınlanan bir çalışmada davranış tedavisinin biraz daha etkili olduğu belirtilmiştir.
Yorgunluk bebeklerde ağlamaya yol açan en önemli nedendir.
Aşırı ağlamayı azaltmaya yönelik girişimler: Bazı davranış değişiklikleri ile nöbetlerin sıklığı değil ama süresi azaltılabilir. Ebeveynler ağlayan bebeği ne zaman kucaklarına almaları gerektiğini bilmelidir. Her bebek için ayrı bir yaklaşım gerekmektedir. Örneğin, kendi kendini sakinleştirme yeteneği olmayan bebekler ağlamaya başlamadan önce hafif ağlamaları başlarken ele alınmalıdırlar. Bu bebeklerde vertikal sallama yararlı olabilir. Bu bebekler aşırı gürültü ve parlak ışıktan korunmalıdır. Anne kucağına almadan önce sakin bir sesle yanıt vermeli, bebeği yatıştırmaya çalışmalıdır. Bebeğin ağlamalarına sözlü yanıtlar vermek, göz teması ve vokalizasyon yararlı olabilir. Düzenli olarak sallanma bazı çocuklarda vestibüler uyarı için yararlı olabilir. Araştırmalar bu çocukların ileri yaşlarda biraz iştahsız olduğunu ve daha sık karın ağrısı çektiklerini göstermektedir.
Bebeklerde gaz sanıcısı tedavisi (kolik) için diyet değişikliği
Tek başına anne sütü ile beslenen bebeklerde diyet değişikliği yapmaya gerek yoktur. Anne sütü başlıca koruyucu faktördür. Her öğünde iki memeyi birden emzirmeye çalışmak bebeğin laktozdan zengin önsütü aşırı almasına neden olduğu için gaz sancılarına yol açabilir. Bu nedenle bebek bir memeyi tamamen bırakana dek o memeden emzirilmelidir. Anne ağlamaların belirgin biçimde kendi yediklerinden etkilendiğini belirtiyorsa bu besinleri diyetinden çıkarabilir. Bir derlemede süt ve süt ürünleri, buğday, yumurta ve fındığın diyetten çıkarılmasının yararı olacağı bildirilmiştir.
Aileler mama ile beslenen bebeklerde sıklıkla ne ile beslemeleri gerektiğini merak eder. Bir randomize kontrollü çalışmada kolikli bebeklerde soya bazlı formülalar ile iyi yanıt alındığı bildirilirken, diğer bir çalışmada tam tersi sonuç alınmıştır. Ayrıca, soya proteinene karşı da alerji gelişebilir. AAP soya bazlı mamaların kullanımını önermemektedir. Yapılan çalışmalarda laktaz enzimli ya da liften zengin mamaların plasebo göre etkin olmadığı gösterilmiştir. Ailede atopi öyküsü bulunan bebeklerde hipo-alerjen mama kullanımı konusunda da karışıklık bulunmaktadır. Tek başına anne sütü ile beslenmeyen bebeklerde kazein hidrozilat mamalar kullanıldığında ağlama nöbetlerinde azalma oduğunu gösteren çalışmalar az sayıda bebekte yapılmıştır. Hipoalerjen mamalar bir hafta denenebilir. Ayrıca, inek sütü proteinine intolerans sonucu gelişen GER ve kanlı dışkı-lama vakalarında kullanılabilir. Hipoalerjen mamaların besin alerjisinin infantil kolikli bebeklerin ufak bir yüzdesinde semptomlardan sorumlu olduğu çoğu kolikli bebekte ağlamayı azaltmayacağı üstelik diyete umut bağlamış ailelerin endişesini artırabileceği unutulmamalıdır. Kısmen hidrolize, fruktoz ve oligosakkarid içeren yeni bir mamanın standart formüla ve simetikon ile karşılaştırıldığında ağlama epizodlarını azalttığı bildirilmektedir.
Bebeklerde gaz sanıcısını gidermek için bitkisel çaylar
Bitkisel çayların kolik tedavisinde etkili olduğunu gösteren araştırma az sayıdadır. Rezene, meyan kökü, papatya kolik tedavisinde en sık kullanılan bitkilerdir. Melisa, rezene ve matricariae recutita karışımıyla yapılan çalışmada bir haftadan sonra ağlama zamanı azalmış, yan etki saptanmamıştır. Yine bir araştırmada kolikli bebeklerde beş değişik bitkinin karışımından yapılan bir bitkisel çay kullanmışlar ve anlamlı etkili bulmuşlardır. Ancak, bu çalışma teknik olarak eleştiri almıştır. Rezene çekirdeği yağı ile masaj da koliği azaltmada plasebodan etkin bulunmuştur. “Gripe water” pek çok bitki karışımından oluşan gaz nedeniyle oluşan sıkıntısı gidermek için kullanılan bir üründür. Yurtdışında online bulunabilen bu ürünün şeker ve alkol içermeyenleri tercih edilmelidir. Bitkisel çayların tedavi amaçlı kullanımında çekinceler doz ve içeriklerinin standardize olmaması, normal beslemeyi bozmaları ve içerdikleri toksik maddelere bağlı ciddi hatta ölümcül yan etkilerin görülmesidir.
Bebeklerde gaz sanıcısını gidermek için ilaç tedavisi
- Antispazmodikler: Sık kullanılmakla birlikte kontrollü çalışma yoktur. Sütçocuklarında apne ve solunum problemlerine yol açabilir.
- Antikolinerjikler: Sistematik derlemelerde plasebodan daha etkili olduğu bildirilmektedir. En sık kullanılan ajan dicylomine, apneye neden olduğundan altı aydan küçük bebeklerde kullanılmamaktadır. Cimetropium, İtalya’da infantil kolik tedavisinde sık kullanılan bir ajan olup plaseboya göre ağlama krizlerinin süresini azalttığı gösterilmiştir. En önemli yan etkisi uyku halidir. Ciddi yan etki bildirilmemiştir.
- Sedatifler ve analjezikler: Ampirik olarak kullanılan bu ilaçların kolik ataklarını azalttığına yönelik kesin çalışmalar yoktur. Çok aşırı ağlaması olan bebeklerde geçici sedasyon sağlamak amacıyla kullanılabileceği savunuluyor. Ancak, bu tür ilaçların bebeği aşırı uyutarak beslenmesinin aksamasına yol açabileceği akılda tutulmalıdır.
- Simetikon: Metcalf ve ark. tarafından yapılan çalışmada % 48 oranında etkili olduğu belirtilmiştir. Ancak, simetikona yanıt vermeyen bebeklerin % 37’si plaseboya yanıt vermiş, ayrıca simetikona yanıt verenlerin % 20’si aynı zamanda plaseboya da yanıt vermiştir. Bu durumda simetikonun etkinliğinin plasebodan farklı olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Gaz sancısı (kolik) nedeniyle ağlayan bebek nasıl sakinleştirilir
Davranışsal kolik tedavisi
Ağlayan bebeği yatıştırmak için birçok yöntem vardır. Ancak, bir bebeğin yatıştırılmasını sağlayan bir yöntem bir diğerinin daha çok ağlamasına yol açabilir. Bir yöntemden diğerine geçiş yapmak ya da aynı anda birden fazla yöntemi kullanmak uyarıcı olabilir ve koliği artırabilir. Yavaş tonda bir şeyler mırıldanırken bebeği hafifçe sallamak, genellikle yararlı olmaktadır. Aşağıdaki yöntemler, ağlayan bebeği rahatlatmak için denenebilir:
- Bebeğin kucakta, pusette, yatağında, hamakta, bebek altı haftalıktan büyükse otomatik bebek salıncağında ritmik şekilde sallanması. Çok sert sallama boyunda yaralanmaya yol açabileceğinden dikkatli olmak gerekir.
- Arabasıyla gezdirmek. Hatta, bebeği arabasında gezdirirken saatte 80-90 km hızla giden bir araba hissi veren sakinleştirme amaçlı araçlar da yapılmıştır.
- Bebeğin kanguru içinde ya da annenin/bakıcının kucağında tutulması. Bazı bebekleri sıkıca, kundaklar gibi sarmak işe yarayabilir.
- Bebeğin kucağa alınıp annenin/bakıcının göğsüne yaslanmış şekilde tutulması. Sarılmak, bebekte güven hissi uyandırır. Bu arada, sırtına, hafifçe, aralıklı olarak minik vuruşlar uygulamanın da yararı olur.
- Karına sıcak havlu uygulaması
- Bebeğe ılık banyoya yaptırma
- Şarkı söylemek. Bebeğin hangi müzik türünden hoşlandığını keşfetmeye çalışmalıdır. Beğendiği bir melodi tekrar tekrar söylenebilir.
- Ritmik seslerden yararlanma. Birçok bebek vantilatör ya da elektrik süpürgesinin sesiyle, rahim içinde duyduğu guruldamaların teyp kaydıyla, doğadaki seslerle ya da babalarının sesleriyle sakinleşebilmektedir.
- Bebeğe masaj yapılması. Okşanmaktan ve dokunulmaktan hoşlanan bebekler için masaj, sakinleştirici olabilir.
- Kısa bir süre, annenin/bakıcının sırt üstü yatarak bebeği, üzerine yüzü koyun yatırması.
- Basınç uygulama tekniği: Bebek kucağa alınır, annenin/bakıcının karnı üzerine yatırılır ve hafifçe sırtına vurulur ya da sırtı sıvazlanır. Bu, birçok bebeğin çok sevdiği bir yöntemdir.
Bu tedavi yöntemlerinin hiçbirinin etkinliği iyi düzenlenmiş çalışmalar ile gösterilmemiştir. Bu uygulamalar plasebo ile bile çözüm bulunabilen bir sorun için seçilecek en ucuz yöntem olması, farmakolojik tedavilere ve diyet değişimıne göre daha güvenli ve daha az dramatik olması nedeni ile önerilebilir. Ancak, bu yöntemleri önerirken bebeği aşırı uyarmaktan kaçınmalarını ve olası kazalara karşı uyanık olmalarını anımsatmak uygun olur.
Koliğe iyi gelen diğer yöntemler
Bebeği kurutma makinesi ya da saç kurutma makinesi yanına koymak ya da karnına basınç uygulamak koliği azaltmak için uygulanan diğer yöntemlerdir. Aileler ve arkadaşlar tarafından önerilen bazı yöntemler işe yarayabilir, ancak bilimsel olarak araştırılmamıştır.
Sonuç olarak, ağlamaya erken yanıt, aşırı uyarıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve elektrik süpürgesi kullanımı infantil koliği azaltabilir. Ancak, infantil koliğin kanıtlanmış tek tedavisi zamandır.
Kolik bebeğe zarar verir mi?
Kolik selim bir durumdur. Pek çok bebekte semptomlar üçüncü-dördüncü ayda kaybolur, daha sonraki gelişimleri de çok iyidir. Yapılan bir araştırmada yaşamın ilk yılında anne-bebek bağının iyi olmamasına bağlı olarak geçici bir gelişme geriliği bildirmiştir. Kolikli vakalar iki-yedi ayda normal uyku düzenine sahip olur. Kolikli çocuklarda yineleyen karın ağrıları ve alerjik hastalıkların daha sık görüldüğü bildirilmekle beraber, 2001 yılında yayınlanan prospektif çalışmada astım ve alerjik hastalıklarla bağlantı saptanmamıştır. Bu çocukların ilerde titiz, agresif, uyku bozuklukları olan çocuklar olduğu, ayrıca ailede gastrointestinal ve atopik hastalıkların daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Başka bir çalışmada ise, üç aydan uzun süren ağlamalarda ileri yaşta bilişsel fonksiyonların bozulabileceği bildirilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder